Знам Turco:

Onu biliyorum.

Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.

Yapabileceğini biliyorum.

İspanyolca, Baskça ve biraz İngilizce biliyorum.

Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum.

Karım kollarını bağladığında ve ayağını yere vurduğunda, onun kızgın olduğunu biliyorum.

Kutuda ne olduğunu biliyorum.

Linda şimdi çok dans etmiyor fakat eskiden çok dans ettiğini biliyorum.

Onun Londra'ya gittiğini biliyorum.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

Nancy'nin müziği sevdiğini biliyorum.

Ben bunların tümünün sadece bir oyun olduğunu biliyorum.

Bildiğimi bildiğini biliyorum.

Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.

Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum