1. canlı
Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.
Turco palavra "żywy"(canlı) ocorre em conjuntos:
emocje i uczuciaPierwszy tydzień