1. zaman
Ne zaman evlendin?
Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.
Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Hey,teslimat tarihine az zaman kaldı,biliyor musun?Etrafta şaşkın şaşkın gezmeyi bırak.
Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
Bu kursta, daha çok bir yerli gibi konuşmanıza yardım ederek zaman geçireceğiz.
Ne zaman size yazılmış ve anlamadığınız bir şeyiniz varsa, ne yapabileceksiniz, ya beklenmedik sonuçlar alırsanız?
Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Annenle Şangayca konuştuğun zaman sadece çok az kelime anlayabiliyorum, bu yüzden de konuşmaya katılamayacağım.
Kuzey Amerika'da işler, "Her zaman müşteri haklıdır." prensibi ile yapılır.
Rastgele cümlelerde neden insanlar her zaman "Tom" olarak çağrılıyor?
ABD hükümeti İngiltereye her zaman Amerika'nın evcil hayvanı olarak bakmıştır.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
Turco palavra "tiempo"(zaman) ocorre em conjuntos:
002 Ana Kelimeler2. hava
Hava yağmurlu.
Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
Bu soğuk hava haziran için olağan değil.
Yarın hava güzel olur mu bilmiyorum, ama eğer yarın hava güzel olursa biz piknik yapacağız.
Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.
Sabah dışarıya çıkmadan önce her zaman hava durumunu izlerim.
Hava hakkındaki belirsizlik İngilizlerin karakterlerinde belirli bir etkiye sahiptir.
Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
Oyun oynamak için hava boşluğuna yakın yerleri seçmeyin.
Eğer hava açarsa, ormanda yürüyüşe gideceğiz.
Ben bir kez daha hava yoluyla gidersem uçakta beş kez uçmuş olurum.
O kadar sıcak ki biraz hava almaya ihtiyacım var.
Genel anlamda,geçen yıl hava ılımandı.
Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al.
Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.
3. hava durumu