dicionário Inglês - turco

English - Türkçe

game Turco:

1. oyun oyun


Bir oyun oynamak istiyorum.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi
Mahjong genellikle dört kişi oynanan bir oyun.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
Ben bunların tümünün sadece bir oyun olduğunu biliyorum.
Oyun çok sayıda insanı heyecanlandırdı.
Oyunu ilk kez başlattığınızda oyun yapılandırma seçeneklerini ayarlayabilirsiniz.
Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
Oyun oynamak için hava boşluğuna yakın yerleri seçmeyin.
Babam bana bir oyun verdi.
Aşk bir oyun değildir, bu nedenle sadece en iyi parçaları seçemezsiniz!

Turco palavra "game"(oyun) ocorre em conjuntos:

Eğlenmek (kelimeler) - Having fun (vocabulary)
İngilizce Kelimeler: En Önemli 1000 İsim 51 - 75
Alışveriş (kelimeler) - Shopping (vocabulary)
Televizyon zamanı (kelimeler) - TV time (vocabulary)